Ümit Özdağ, “Hatay bir Arap şehridir” diyen İmam Halil Konakçı hakkında suç duyurusunda bulundu: “Emperyalistler böyle bulaşıkçı oluyor.
Haber- GAYE ŞEYMA CAN/ Kamera- SADIK KARAKULOĞLU
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, Hatay’ın “Arap şehri” olduğunu söyleyen imam Halil Konakçı hakkında suç duyurusunda bulundu. Konakçı’nın Diyanet İşleri’nden çıkarılmasını isteyen Özdağ, “Bundan sonra Türkiye’ye ve partimize yaptığı her alçak saldırıyı hukuk çerçevesinde en ağır şekilde cezalandıracağız. PKK gibi Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin açıklamalar yapmanın ölçüsüzlüğünü de şöyle dile getirdi: “Bulaşık yalayıcıları böyledir. Bazen hacı bazen de hoca olarak karşımıza çıkıyorlar” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve partili avukatlar bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek Hatay’ın “Arap şehri” olduğunu söyleyerek, İmam Halil Konakçı hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “devleti kınama, kınama ve aşağılama” dedi. yasalar ve onları değersizleştirme.” ‘, ‘Anayasa’yı ihlal’, ‘Atatürk’ün anısına alenen hakaret’.
Suç duyurusunun ardından adliye önünde açıklama yapan Özdağ, şunları söyledi:
“BENİM TAVSİYEM, ÜLKEMİZE DAHA FAZLA ZARAR VERMEDEN BU KİŞİNİN diyanet işleri başkanlığından ÇIKARILMASIDIR: Bu şahıs, kamuoyu önünde haddini ve bilgisini aşan spekülatif açıklamalarla ön plana çıkmaya çalışan, üstü kapalı ama çok açık partimizi alaya alan, bizimle polemik yapmaya çalışan ama biz kendisine cevap vermeyen bir şahıstır. Onun din adamı olmaya uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Din adamı olmaya uygun bir hayatı olmadığı, şüpheli İzmir günlerinin ortaya çıkmasıyla tüm Türk kamuoyu tarafından anlaşılacaktır. Diyanet İşleri Başkanına tavsiyem, ülkemize, insanımıza ve İslam dinine daha fazla zarar vermeden bu şahsı Diyanet İşleri Başkanlığından uzaklaştırmasıdır.
ŞİMDİ BİR DANSÇI AÇMAYA ÇALIŞIYORUM: Ancak bugün yaptığımız kabahat duyurusunun konusu Hatay. Hatay hakkında yaptığı çirkin, terbiyesiz, milli olmayan düşmanca açıklamalar bunlar. Türkiye’nin birliğine düşman, Baas rejiminin yıllardır saçma sapan tezlerine destek veren açıklamalar yaptı. Hatay şiddetli bir deprem yaşadı, Antakya atom bombasının isabet ettiği Hiroşima ve Nagazaki gibi yerle bir oldu. Bu depremden sonra Hatay’da bir nüfus değişimi ve Hatay’ın Türkleşme süreci yaşanırken bu kişi böylesine hassas bir dönemden geçerken görevi olmayacak bir biçimde ayağa kalktı. Arapların çoğunlukta olduğunu söyledi. Şimdi dansöz gibi kıvrılmaya çalışıyor ama ne dediği belli. Hatay’ın bir Arap şehri olduğunu söylüyor.
BU KİŞİ BİR ULUSAL GÜVENLİK TEHDİTTİR : Hatay 7000 yıllık bir Türk yurdudur. ve Hatay, başka bir Arap devletinden Osmanlı Türk İmparatorluğu’na değil, Türk devleti Memlükler’den alınmıştır. Bir Türk devletinin topraklarından başka bir Türk devletinin topraklarına geçti. Türk Kurtuluş Savaşı ve Kurtuluş Savaşımızın ardından kısa bir süre Fransız emperyalizminin egemenliğine girmiş ve Suriye’ye bağlanmaya çalışılırken Hatay’da Türk nüfusun çoğunlukta olduğu ortaya çıkmıştır. Referandumla kurulan Hatay Cumhuriyeti de Türkiye’ye bağlanmayı tercih etti. Durum bu kadar açık, tarihi gerçekler ve uluslararası hukuk bu kadar netken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ödediği vergilerle Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan memur maaşı alan bir kişi, “Araplar içerideydi” diyor. çoğunluğun Hatay’da olduğu” Baas rejimi tarafından tekrarlanan bir noktadır. Bu kişinin süreçte tekrarı, bu kişinin ulusal güvenlik tehdidi olduğunu ortaya koymaktadır.
UKÜK ÇERÇEVESİNDE CEZA VERECEĞİZ: Başvurumuz üzerine Cumhuriyet savcılarının gerekli incelemeyi yapacaklarını düşünüyoruz. Bu etkinliği takip edeceğiz. Sadece bu olayı değil, bu şahsı da takip edeceğiz. Bundan sonra Türkiye’ye ve partimize karşı yapmış olduğu her alçakça saldırıyı bir daha cesaret ederse hukuk çerçevesinde en ağır şekilde cezalandıracağız. Hukuk çerçevesinde cezalandıracağımızı vurguluyorum. Çünkü bu kişi, tıpkı PKK gibi Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin açıklamalarda bulunmanın sınırsızlığını göstermiştir. Fransızlar Hatay’da işgalci güç iken ‘Arapça ezan okunuyordu’ diyerek emperyalistleri ve işgalcileri utanmadan övdü. Gidip Cezayirli mücahitlere Fransız emperyalizmini soruyorsunuz. Orada Arapça da ezan okundu. Cezayir’de neden milli bir çaba sarf ettiler? Neden bugün siyah Afrika? Fransız emperyalizmine direniyor. Emperyalistler işte böyle bulaşık yalayıcı oluyorlar. Bazen hacı bazen de hoca olarak karşımıza çıkarlar. Tanrıya şükür, gördüğümüz her hacı ve öğretmenin gerçek bir Müslüman olmadığını bilecek kadar İslam hakkında bilgi sahibiyiz.”
